 |
|
 |
|
ReKLaM |
|
|
|
|
 |
|
_______________ |
|
_______________ |
|
_______________ |
|
_______________ |
|
_______________ |
|
|
  |
 |
|
 |
 |
|
 |
|
Kimler Online |
|
|
|
|
 |
Online üyeler : - Hicbiri
Konuklar : 2
Arama Motorları : ArrayoBot, Yandex Bot, crawl Bot
Toplam ( 5 ) OnLine
ARGUNEY
|
  |
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
|
Utanmak kaybettirir mi?
|
|
|
 |
Sözlükte “utanma, çekinme, tövbe, vazgeçiş” gibi anlamlara gelen hayâ kelimesi, ahlâk terimi olarak “nefsin, çirkin davranışlardan rahatsız olup onları terk etmesi, kötü bir işin yapılmasından dolayı insanın yüzünü kızartan sıkıntı”gibi değişik şekillerde açıklanıyor.
Utanmak kaybettirir mi?
Biz biliyoruz ki kapalı kapılar ardında Mısır’ın en güzel kadınının arzusuna, Rabbinin yardımıyla, hayâsından meyletmeyen Hazreti Yusuf, Mısır’a hem Peygamber hem Sultan oldu. Arşın gölgesinde gölgelenecek yedi zümreden birisi olan; makam-mevki sahibi güzel bir kadının kötü bir teklifini “Ben Allah’tan korkarım” diyerek reddedenler sınıfına girebilmeyi başardı. Bekâr bir kızdan daha utangaç olan Efendiler Efendisi milyarlarca dil ve gönül tarafından rahmetle, salâvatla anılmaya devam ediyor.
Utanarak da kendin olabilirsin!
Günümüz neslinin yaşam karakteri, kendini ifade etmeyi, birçok alternatif arasından seçim yapmayı ve rahatlığı vurguluyor. Eskiden toplum hayatı, kollektif hayâ duygusunun bir ifadesiydi. Toplum adına, aile adına duyulan görev ve sorumluluk, daima bireysel ihtiyaç ve isteklerin üzerinde tutulurdu. Oysa şimdi bize mutluluğa ulaşmamız için düşlerimizi takip etmemiz öğütleniyor. En çok satan kitaplar, insan için en iyi seçimin “kendisini düşünmek” olduğunu söylüyor. Bir zamanların “edepli ol!” tavsiyesi, şimdilerde “kendin ol!” diye değiştirildi. İnsanlar artık hayatı, kendi oluşturdukları düşünceler ve standartlara göre yaşıyor.
Değme sosyologlar “kuralların yıkılması ve bireyin doğuşu” diye başlık atıyor. Artık kimse ahlâkî kuralları önemsemiyor; insanlar yanlış cevap vereceklerini bilseler dahi, dindar ahlâklı görünmek istemiyorlar. Anne babalar televizyondan devşirdikleri yarım yamalak zihniyetle, büyük bir hırsa kurban ettikleri çocuklarını, hiçbir değeri umursamayarak, kuralları aşmak konusunda cesaretlendiriyor. Özgürlüğü ve açık fikirliliği ağızlarına pelesenk eden üniversiteliler, bir şeyi herkes yapıyor diye ya da toplum kabul ettiği için yapmak istemiyor. Her ne adına, nasıl olursa olsun “farklı olmak” iyidir, deniyor. “Öyle bir zaman gelecek ki, imanı muhafaza etmek elde kor tutmak gibi olacak” buyuran Efendimizin bahsettiği zamanlardan geçiyoruz. Her türlü gayr-i meşrû kadın erkek ilişkilerinin, kitle iletişim ve haberleşme vasıtalarıyla yaygınlaştırılmaya çalışıldığı günümüzde hayâ sahibi olmak utanmak her zamankinden daha büyük önem arzediyor.
|
| Yazan selen | Gösterim( 3410 ) |
|
|
|
|
 |
|
 |
|
|